Hayvanlarda Şap Hastalığı Alarmı Verildi

Veteriner Hekim Ali Güngör, Türkiye’de yeni bir virüs şap hastalığına karşı mücadele etmeye başlandığını, bu yüzden hayvanların özellikle yiyeceklerine dikkat edilmesi gerektiğine ve hastalığın bulaşıcı olduğunun vurgusunu  yaptı.

 

Hayvanlarda görülen yeni bir virüs ve bunun neden olduğu hastalıkla karşı alarma geçen Tarım ve Orman Bakanlığı, Şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarlarının kapatılarak, ülke genelinde ikinci bir açıklamaya kadar veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri ve teknisyenlerin izinlerini iptal ettiğini duyurdu.

Şap hastalığı hangi illerde görüldü, nasıl bulaşır? Şap hastalığının belirtileri nelerdir, tedavisi var mı? SAT 2 Şap hastalığı nedir, insanlara bulaşır mı? Gibi soruların cevabını yanıtlayan Canik Veteriner Kliniği Sahibi Veteriner Ali Güngör,” Şap hastalığının özellikle deprem bölgesi olan bölgelerde daha çok yoğun görüldüğünü ve önlemlerin alındığını ifade ederek,

“Yaygınlaşan şap hastalığının deprem bölgelerinde insan hareketliliğine bağlı olarak şekillendiğini düşünüyorum. Bölgeler arası insan yolu ile de taşınma ihtimalini arttığını söyleyebiliriz. Ancak Tarım ve Orman bakanlığı önlemlerini alarak hastalığa karşı aşılanmayı başlattı.

 

Şap Hastalığı Nedir?

Şap hastalığının belirtilerinin yanı sıra Ordu genelinde şuana kadar her hangi bir virüse rastlanmadığını söyleyen Veteriner Ali Güngör, il genelinde önlemlerin alındığını ifade etti.

Özellikle hayvancılıkla uğraşan vatandaşların ve hayvan gıdalarının sap saman ve ot gibi yiyecekleri alınırken çok dikkatli olunmasını gerektiğini söyleyen Güngör, önlem olarak hayvan pazarlarının kapatılması ve aşıların yapılması gibi önlemlerin alındığını dile getirdi.

Veteriner Ali Güngör Şap Hastalığı Nedir sorusuna yanıt olarak şu açıklamalarda bulundu;

“Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) yüzde 100’e kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle hastalık ekonomik, siyasi ve ticari yönlerden büyük önem taşımaktadır.

Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirus alt grubunda yer alan şap virusudur. Virusun O , A, C , SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunmaktadır. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4, ASIA I serotipinin ise I alt tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir.

Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Isıya dayanıksız olup 37oC’de 12 saatte, 60-65oC de 1/2 saatte, 85oC de ise birkaç dakika da yıkımlanarak etkisiz hale gelmektedir. Ancak düşük ısı derecelerine ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır.

 

Şap Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Şap Hastalığının, Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgularla,  24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil-dişetinde veziküller şekillenerek, Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilen bir hastalık olarak ortaya çıkarak çok bulaşıcı bir hastalık olarak bilinmektedir.

Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebildiğini vurgulayan Ali Güngör, “Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci (sekunder) bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir, tırnak düşebilir.” Şeklinde konuştu.

Daha çok yaşlı hayvanlara oranla genç yaştaki hayvanlarda daha çok görüldüğünü dile getiren Güngör;

“Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirlidir. Hastalık koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir ve topallık süreklilik gösterir. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük ve daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür ve klinik bulgular ancak dikkatli bir gözlemle belirlenir.

Şap hastalığının ölüm (mortalite) oranı düşük olmakla birlikte genç hayvanlarda virusun kalpte yerleşmesi (lokalize) sonucu ölümle sonuçlanan myokarditis olguları görülebilir. Hastalığın bulaşma (morbidite) oranı ise yüksek olup, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar önem taşımaktadır.

Klinik bulgular hastalıktan şüphe ettirmekle birlikte kesin tanı virolojik veya serolojik yöntemler kullanılarak konulmaktadır. Ayırıcı tanıda; topallık, mukozal erozyonlar, salya, nazal akıntı ve meme lezyonlarına yol açan enfeksiyonlar göz önünde bulundurulmalıdır.

admin

admin

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu