İyi ki Varsınız!

“Gazetecilik bitti?” Öyle mi?

Aslında bir gazeteci olarak ben de zaman zaman bu söylemi dile getirdim.

Özellikle kağıt baskının artık gelişen ve dijitalleşen dünya olgusunda varlığını kaybettiğini düşünmeye başlamıştım epeydir. Şahsen dijital çalışmaların okuyucuya ulaşmadan daha etkili olduğunu her zaman savunanlardanım. Ancak Türk basını olarak dijital dönüşüme henüz ayak uyduramadığımızı da belirtmek isterim.

11 yılı aşan mesleki hayatımın son 4 yıl kadarı yazılı medyada sürekli yazarak ve haber üreterek süregeldi ve devam ediyor. Tabi dolaysıyla ekranların ötesinde basılı yayınlarda bulunmak gerekiyor. Ve her gün okuyucuya ulaşacak bir zemine ihtiyacın var. Bu da her ne kadar yeni medya düzenindeki sosyal mecralar olsa da bizim insanımızın geleneksel medyaya olan aşikar tavrını da bir kenara bırakmak olmaz. Olamaz çünkü özellikle 40 yaş üzeri vatandaşlarımız ve esnaf kesim daha çok dikkatimi çekti ki her sabah önüne gazetesi gelecek vatandaşın. Yoksa kendini rahatsız hisseder, güne huysuzlanarak başlar. Gazetenin o kağıt kokusunu içine çekmeden, gözlüğünün ipini şöyle kulağının arkasından beri boynundan geçirip de o gözlükler takılmadan, satırlar detay detay okunmadan rahat edemeyen bir kesim var halen güzel memleketimizde. İyi ki var onlar diyorum. İyi ki varlar ki dijitale dönüşüm yolunda bizim de kendimizi iyi hissetmemize katkıları büyük. Gazeteciyiz, tamam gelişen dünyaya ayak uyduracaksın ancak öyle geleneksel medya düzeninden birden kesemiyorsun ayaklarını. Gazete basacaksın, sokağa çıkacak vatandaşla konuşacaksın, röportajları yapıp fotoğraflar çekeceksin ki sektörün gereklerini yerine getir, dolaysıyla her insanın birincil gayelerinden olan geçim derdine bir katkı olsun. Dijital sistemler öyle hemen cebine katkın sunmuyor maalesef.

Bilen bilir! Son dönemde bisiklet hobimle başım belada! Dağ tepe dinlemeden, gece gündüz bilmeden kilometrelerce gezdiğimiz amanlar oluyor. Yine böyle güne erken başladığım ve güneşin doğuşunu izlemek üzere sahile pedal çevirdiğim bir anda karşıdan gelen otomobil sürücüsü direksiyonu önüme kırdı. Tövbeee! Sabanın körü tamam da uyanamadan direksiyona geçmesen ya adam!

Durun durun! Durum bildiğimiz gibi değilmiş ya!

O anki refleksle kendimi kenara attım ve az ileri giden otomobilden gelen sesle geri başımı çevirdim. Aslında memleketten tanıdığım biri. Daha dün akşam karşılaştık, ayaküstü sohbet ettik.

– Talip yaa, ayıp ettim sana. Şunu al kabul et lütfen!

– Abi hayırdır, sabahın köründe..!

– Ya dün karşılaştık seninle ya, bana gazete verdin.

– Evet abi, oku işte daha, ne var ne yok bir de gazeteci gözünden bak.

– Ya kardeşim emeğin var senin burada, gazete de çok iyi. Güzel çalışıyorsun, tebrik ederim. Gazetenin ücretini istemedin benden, lütfen şunu kabul et.

İşte ben o an mesleğime olan sevgimi okuyucunun emeğe olan duyarlılığıyla harmanlayınca dünyalar benim oldu. Bir gazete yaa! Hadi en fazla 5 lira de. Adam o gazeteyi okumuş, arabasının önüne koymuş, yanına da “Bu gazetecinin emeği” diye bir miktar para bırakmış. Tam da aklından Talip geçerken ki Talip bisikletiyle sabah turunda karşısına çıkmış. Bu nasıl bir tesadüf bu nasıl bir mesele halen düşünüyorum. Dijitalde yapılan gazetecilikte bu gibi güzellikleri görebilmek mümkün değil. İyi ki varsınız okuyucularım, iyi varsınız!

Buradan şu kanıya da vardım ki az önce de bahsettiğim gibi geleneksel medya ölmemiş, baskı gazeteler ölmemiş, gazetecilik ölmemiş. Bunu yine bir gün masasına gazete bıraktığım bir grubun peşimden seslenişi ile pekiştireyim.

– Yaa bırakın şu yalanları… (Manşeti okuyan birilerinin yorumu)

O beyefendiler bu yorumu yaptıktan sonra gazetenin iç sayfalarına yöneldiler ve bir süre gazete ellerinde kaldı. Hatta kimisi gazeteyi katlayıp yanına aldı giderken. olumlu/olumsuz eleştiriler illa ki olacak. Yaptığın haberi herkes beğenecek diye bir şey yok. Ama bir şekilde tepki verilmesi açıkçası hoşuma gitti. Sizler de iyi ki varsınız.

Bu vesile ile bütün okuyucularımıza tekrar tekrar teşekkür etmek istiyorum. Sizler varsanız bizler de varız. İyi ki varsınız!

admin

admin

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu