Maral: “Kendi Dönemimde Depreme Yönelik Eksiklerimiz Oldu!”
Büyükşehir yasasından önceki dönemde Ünye Yeşilkent Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş olan, CHP Ünye Belediyesi meclis üyesi Kemal Maral, Yeşilkentlilerden ve bölge halkından özür diledi. Deprem gerçeğini derinden hissettiğimiz şu günlerde, kendi başkanlık dönemde de bina izinleri, imar, zemin etüdleri analizleri gibi çalışmalardaki hataları olduğunu ifade eden eski başkan açık ve net bir ifade ile “Özür diliyorum” diyerek olması gereken bir medeni cesareti ortaya koydu. 40 bini aşkın ölümün olduğu 6 Şubat depreminin sorumluları veya kendini hatalı hissedenlerin de çıkıp özür dilemesi gerektiğini belirten Maral, günümüz siyaseti ve inşaat sektöründeki eksikliklere değindi, ahbaplık ilişkileriyle verilen izinlerin geldiği noktayı acı gerçekleriyle özetledi.
Yeşilkent Eski Belediye Başkanı Kemal Maral, Alp Tv ekranlarında yayınlanan, Emek Yapı katkılarıyla hazırlanan “Ajanda” programının konuğu oldu. Gazeteci Hamza Alp’in sorularını içtenlikle yanıtlayan eski başkan Maral, özeleştiri yaparak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Maral şöyle konuştu:
“Ben uzun yıllar Ünye bölgemizde yerel yönetimde görev aldım ve belediye başkanlığı da yaptım. Düşünüyorum da imar barışı, kaçak yapı, ve tutarsızlıklarla ilgili ben bile kendi bölgemde yaptığım eksikliklerle hatalarla ilgili vatandaşlardan özür diliyorum. 10 günden beri bu ızdırabı, bu felaketi izleyince kafamdan hep kendi bölgem geçti. Kendi bölgemde böyle bir afetle karşılaşsaydım kendimi affetmeyeceğimi düşündüm. Bilerek veya bilmeyerek çok hata yaptığımı hissettim. Kendimi de çok başarılı bir belediye başkanı zannediyordum ama ben en önemli konuda hatalı davranışlarda bulunmuşum. Çok ciddi hatalı bir belediye başkanlığı görevi yürütmüşüm.Öncelikle beni sevenlerden, beni destekleyip göreve getiren bölgemden özür diliyorum. Biz kendi bölgemizde de depreme hazırlık anlamında iyi bir görev yapmadık.”
“İşini iyi yapan yerel yöneticiyi sevmiyoruz”
40 bin vatandaşın neden öldüğünün ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini ifade eden Maral,
“Bu kadar bina yıkıldı, herkes işini iyi yapıyorsa bu binalar neden yerde, bu ölümler ne? Eyy mühendis, eyy müteahhit, eyy siyasetçi! Ben nasıl buraya gelip özür diliyorsam siz de geleceksiniz özür dileyeceksiniz? Valisi, kaymakamı, belediye başkanı, bu işlere onay verenler kim olursa olsun özrünü dileyecek. Bu memlekette özellikle devlette görev yapıp hatası varsa ceza yemeyen makam sahipleri var. Caydırıcı cezalar olsun da kim neye nasıl dikkatli davranıyor göreceksiniz. Herkes kendine göre bir madde buluyor. Ben bu kanuna göre yaptım ettim diyor, bakıyorsun, 40 bin vatandaşımız neden öldü? Kanuna göre yaptık diye mi? Evrak üzerinde işini iyi yaparsan hiç bir müfettiş yerel yöneticiyi cezalandıramaz. Şikayet edilecek ki denetimlere gelecekler, bakacaklar evrak üzerinde sıkıntı yok! Her zaman ikili ilişkilerle kütür kütür yanlış işlere imza atabiliyorsun. Bundan sonra ne yapılmalı bunu konuşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Ciddi bir denetim ve kontrol mekanizması devreye girmeli!”
“Deprem Türkiye’nin beka sorunudur” diyen Maral, olması gerekenlere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Depreme dayanıklı bina yapmanın birçok paydaşı var. Belediyesi, müteahhiti, vatandaşına varana kadar. Depreme dayanıklı bir bina için kağıt üzerinde değil, jeoloji mühendislerinin fikirleriyle de yapılır. Ahbaplıkla, usta çırak ilişkisi ile olmaz bu iş sadece. Zemin etüdleri yapılmalı, kontrol mekanizmaları devreye girmeli. Belediye ile vatandaş arasında da yasalar uygulanmalı. Seni seçtik de işimizi yapmadın şekline olmamalı mesele. Ciddi bir kontrol mekanizması ve denetim olmalı. Günlük fayda sağlamak adına kağıt üzerinde yapılmamalı işler. Yapı denetimciler, zemin etüdcüler, belediye ekipleri, mühendisler bina yapılacak araziyi bina bitene kadar takip etmeli. Kanunları iyi uygulayan, yanlış yaptıramadığımız insanlara, yöneticilere de kızıyoruz vatandaş olarak. Bu işin bitmesi lazım. Özellikle kırsalda hemen hemen herkes kendi bulduğu usta ile kendine göre iki kat üç kat inşaat yapıyor. Eskiden bu kadar katlı bina da yoktu. Şimdi var ama bunların jeoloji raporlamaları yok kanaatindeyim. menfaat ilişkileri ortaya çıkınca binalar da ömürlük olmuyor ne yazık ki. Bu memlekette bir sürü jeoloji mühendisi istihdam sorunu yaşıyor. Beka meselesi diyoruz siyasette. Beka nedir, beka bu deprem konusu işte. Yaşadıklarımızdan artık ders çıkarmalıyız!”
Haber: Talip KOCAKOÇ
