Suud’ların Kuyruk Acısı ve İntikam Planı

SUUD’LARIN KUYRUK ACISI VE İNTİKAM PLANI

Padişah İkinci Mahmut, ayaklanan Suud’lara çok kızmış. İlk Suud Devleti’nin lideri Abdullah Bin Suud, İstanbul’a getirilmiş. Padişahın emriyle kafası kesilip, kellesi denize atılmıştır. Padişah hızını alamamış ve hemen ardından Bin Suud’un üç oğlunu, İstanbul’da üç ayrı meydanda idam ettirmiş. Cesetler padişahın emriyle ibret olması için çürüyene kadar bekletilmiştir. Tarih: 1818.

Yıllar sonra yine bir Suud devleti kurulmuş ama Osmanlı İmparatorluğu bu devleti de kanlı biçimde 1891 yılında devimiştir. Aynı yıllarda petrolün geleceğin en önemli hazinesi olduğu ve bu hazinenin de Arabistan’da bol bulunduğu fark edilmiştir.

Osmanlı, Almanya ile ittifak içinde olduğu için, İngiltere muhteşem bir plan yapmıştır. İngilizler Arabistan’ı doğrudan işgal etseler sadece Osmanlı’yla değil, ülkedeki ılımlı çoğunluk Müslümanlarla da savaşmaları gerektiğini düşünmüşlerdir.

Bu sırada bazı İngilizlerin aklına artık kaybolmuş Vahabi ailelerinin artıklarını bulma fikri gelmiş. Arabistan’a dağılmış güçsüz Vahabi Selefi kabileleri bulunmuş. Bunlarla tek tek anlaşılarak, hepsi silahlandırılmıştır. İngiltere, beslediği bu canilere “Herkesi kesin, öldürün, yok edin!” emrini vermiştir. İşte bundan sonra Arabistan yarımadasında insanlık dışı katliamlar olmuştur. Arkalarında silah ve sermaye gücü olan acımasız çöl katilleri, önce kendi topraklarındaki tüm ılımlı Müslümanları öldürmüşler ve kalanları itaat ettirmişlerdir.

Ardından Osmanlı ile savaşa girişmişlerdir. Bu savaş akıl almaz bir savaştır. Cephenin her iki tarafı birbirine “Allah Allah” diye saldırmışlardır. Sonuç olarak Vahabiler, İngilizlerin sonsuz silah ve para yardımıyla Osmanlı’yı yenmiştir.

Arabistan’daki son Osmanlı Komutanı Fahreddin Paşa İngilizler komutasındaki Suudi ordusuna yıllarca direnmiştir. En sonunda peygamberin mezarında iki gün dua ettikten sonra kutsal toprakları İngiliz egemenliğine bırakmak zorunda kalmıştır. Fahreddin Paşa ömrünün geri kalan kısmını ibadetle geçirmiştir. Atatürk onun için “Sağlığında tarihe altın harflerle yazılmış nadir insanlardan biridir” demiş ve ölene kadar kendisini sürekli ziyaret etmiştir.

Katar, Abu Dhabi, Dubai, Suudi… Bunların tamamı, yüz küsur yıl önce İngilizler tarafından silahlandırılan ve İngiltere’ye bağlılık yemini edip Osmanlı’yı sırttan vuran kabile reisleridir. Bu ülkelerin tamamı, başlarındaki şeyh ve kralın iki dudağının ucunda diktatörlük, faşizm devletleridir. Bunu bilmemek büyük bir gaflettir.

Suudi Kral sarayının girişinde, ana kapının üzerinde altından dev bir tuğra bulunmaktadır. Bu tuğra, 1818’de Osmanlı tarafından kafası kesilen Abdullah Bin Suud’a aittir. Düşünün 200 yıl önce, Osmanlı, Suud’ların dedesinin kafasını kesip, en aşağılayıcı biçimde denize atmıştır. Bu ailenin bizim hayrımıza bir şey yapacağına inanmak mümkünmüdür.

Zavallı Arap halkı da Vahabi terörizminin baş mağdurudur. Öte yandan hepsi aynı ailenin ferdi olan Katar, Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt gibi kabile devletlerin başındaki İngiliz, İsrail ve ABD işbirlikçisi faşist diktatörlerden asla iyi niyet beklemek mümkün değildir.

Bunların Türkiye’deki her bankayı, her şirketi satın alma çabasını bilinçli bir işgal faaliyeti olarak görmek zorunludur. Yine bunların kuyruk acısının sadece Atatürk ve Fahreddin Paşa ile sınırlı kalmadığını, esas kinlerinin kurucularının kafasını kesen Osmanlı’ya olduğunu asla unutmamak gerekir. Şimdiki cahil, çakma Osmanlı torunları bunları öğrensinler.

Özetle Arap halkına değil ama bu iğrenç Arap diktatörlerine karşı hepimiz uyanık olmalıyız. Bunlar ülkemizi işgal etmek için Türkiye’ye para basıyorlar. İşbirlikçileri ya durumu anlamıyorlar, ya da daha beteri anlıyorlar ama göz yumuyorlar. Uğur Mumcu bu ilişkileri yazdığı için İsrail tarafından öldürülmüştür. Bu durumun gizliliği kalmamıştır.

Bu gün güzide iki futbol kulübümüz Fenerbahçe ve Galatasaray Riyad da süper kupa finali oynayacaklardı. Maçın iptal edildiği duyurulmuştur. Suud’lar Atatürk baskılı formalara karşı çıkmışlar. Aslında bunların kuyruk acısı Atatürk’e karşı değildir. Onların kuyruk acısı dedelerinin kellesini alan Osmsnlı iledir. Bu vesile ile Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarını Atatürk’ten taviz vermedikleri için yürekten kutlarım.

200 yıl öncesine kadar Vahabilik diye bir şey yoktu. Yani Suriye’yi işgal eden IŞİD, İslam’a değil, İngiltere’ye ve siyonizme hizmet etmektedir. Çünkü bu katilleri yaratan ve emirleri altına alan bizzat İngiltere, İsrail ve ABD’dir. Tarihini iyi bilmeyen milletler geleceğini doğru yönlendiremezler. Bu nedenle çok okumak ve doğruları öğrenmek zorundayız. Tebrikler Fenerbahçe, tebrikler Galatasaray.

(29, Aralık, 2023-Ankara)