Sağlığında rahmetli Kâmuran İnan ile çok sık görüşürdüm. Kendisi uluslararası ilişkilerde uzman bir büyüğümüz idi. Türkiye kadar haini bol bir ülke tanımadım derdi. Bir Kürt olarak, Türkiye’yi, Türkeklere karşı savunmak zoruma gidiyor diye yakınırdı. Rahmetli Kâmuran İnan, geleceği gören bir vizyona sahipti. Son günlerde Türkiye üzerinde plânlanan yeni oyunları gördükçe, bu vatan hainleriyle işimizin zor olduğunu düşünmeden yapamıyorum.
Emperyalizm, İçerideki işbirlikçi vatan haini piyonları kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde yeni ve kirli tezgahlar plânlamaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi plana sadık kalınarak işletilmektedir. Buna göre, Abdullah Öcalan açıklama yapacak ve PKK’yı feshediyorum diyecektir. Ancak örgütün bütün militanları YPG’ye katılmış olacaklardır. YPG’nin şu anda Suriye’de yönettiği bölgeyi Türkiye tanıyacak ve Suriye Kürdistan’ı da kurulmuş olacaktır.
Bu tezgâhın paydaşları millete PKK’yı bitirdik diyeceklerdir.
Abdullah öcalan ise Kürtlere, bakın Suriye’de devlet kurduk diyerek onları motive edecektir. Diğer yandan Öcalan’ın İmrali’da ev hapsine çıkartılacağı konuşulmaktadır. DEM Partisinin
Cumhur ittifakına katılması sağlanarak, Anayasanın kolayca değiştirilmesi hesaplanmaktadır. Yeni Anayasa’da Kürt şehirlerine ve insanlarına ek haklar verdik diyerek, federasyon öncesi hazırlıklar gerçekleştirilecektir. Yine bu Anayasa’da Erdoğan’ın bir defa daha aday olmasına madde olarak kapı açılacaktır.
Yeni Anayasa da Cumhurbaşkanı seçilmesi için %40 oy şartı getirilmesi plânlanmaktadır. Erdoğan Apo’cu kürtlerin desteği ile %40 oy alarak tekrar Cumhurbaşkanı seçilmenin hesabını yapmaktadır. Herkes kazanacak, ancak kaybeden Türkiye olacaktır. Kürtler bölünme öncesinin son hesaplarını yapmaktadırlar. Yahudilere çok yakın olan Kürtler devlet kurunca, Dicle ve Fırat arasına Yahudiler yerleşmiş olacak, yani Türkiye’nin komşusu Kürt devleti değil, İsrail olacaktır
Sözün özü, Haçlı emperyalizminin iğrenç projesi, yerli işbirlikçilerin desteği ile, İslâm görüntüsü altında Türk Milleti’ne dayatılmaktadır. Söz konusu sahte görüntünün, gerçek İslam ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Yıllardır Araplaştırılan, kimliksizleştirilmiş, mankurtlaştırılmış, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen cahiller topluluğu, ülkenin elden gitmesine destek vermektedir. Tarihin her döneminde güçlüden yana tavır alan kürtçüler de bu ihanetin paydaşı olmaya soyunmuşlardır. İhanetlerini gerçekleştirmenin önündeki en büyük engel, Atatürkçü mayanın bozulmamış olmasıdır. Hainlerin tek korkuları budur.
Yıllardır Siyonizm destekli Kürt Hareketi, Irak da Barzani, İran da Pejak, Türkiye de PKK ve KCK, Suriye de ise PYD ve YPG öncülüğünde, adı geçen ülkelerden toprak koparma mücadelesi vermektedir. Daha sonra koparılacak dört parçanın birleştirilmesiyle, Büyük Kürdistan’ın kurulması hedeflenmektedir. Temel amacı bu olan Kürt Hareketi ile çözüm arayışına girmek mümkün değildir. Siyonizm, Büyük Kürdistan’ın kurulmasını, zamanı geldiğinde İsrail ile birleştirmek için desteklemektedir. Türkiye’yi yönetenlerin, bu niyetleri bilmelerine rağmen, Kürt Hareketi ile işbirliği yapmaları, tarihi hata olur. ABD’nin telkinleriyle, Kuzey Suriye de kurulan Terör Devletinin hamiliğini kabul etmek ateşle oynamaktır.
Kürt terör örgütlerinin tamamı taşerondur. Taşeron örgütlerin liderlerini muhatap almak bir Huku Devletine yakışmaz. Özellikle Hukuk Sistemimizin, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ettiği Abdullah Öcalan’ı muhatap almak, Anayasa suçudur. Çözüm için, mahkumdan medet ummak acizliktir. Medet umacak kadar önemliyse, neden mahkum ettiniz demezlermi? Tepkileri azaltmak amacıyla bunu Devlet Bahçeli’ye söyletmenin bir faydası yoktur. Hem defalarca Anayasa suçu işleyeceksiniz, hem de, gelin yeni anayasa yapalım diyeceksiniz, bunun ciddiye alınacak bir yanı yoktur. Bırakın Meclis de Öcalan’a konuşma yaptırmayı, türkü söyletseniz kimsenin umurunda olmaz.
DEM Parti’nin, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü ile ilgili bir politikası yoktur. Adıgeçen parti ideoloji partisidir, hedeflerinden vazgeçemez. Süslü barış söylemlerinin arkasında federasyon iddiası yatmaktadır. Bu partinin oylarını alarak, Türkiye’nin bölünmesine kapı aralayacak Anayasa değişikliği yapmak, bir ihanet projesidir. Milletin takdirinde ihanetin nedeni değil, bedeli olur. Ayrıca Devlet Bahçeli’nin çağrısında, Kürtler açısından böl, parçala yönet yaklaşımı söz konusudur. Abdullah Öcalan’ı serbest bırakıp, Selâhattin Demirtaşı hapiste çürütmenin, Kürtler açısından inandırıcılığı yoktur. Diğer yandan, Türk Milleti için, Ulus Devletin bütünlüğünden başka çözüm kabul edilemez.