Bir yılı daha ardımıza bırakarak yeni yıl İçin yeni umutlara bürünüyoruz. Yılın son günü; yeni yılın arefesi; bu iki yıl sadece bu karede yakın ve git gide birbirinden uzaklaşıyor.
Bir şekilde hepimiz yeni yılın heyecanı, umudu, neşesi ve hüznü içinde bir ritüel uygulamaların içinde buluşuyoruz.
Tabi ki, bir dağın zirvesinde, bir ormanlığın gölgesinde, Hindistan Budizm yaşamı içinde inzivada değilsek.
Kendi kararlılığımız dışında Dünya’ya geliriz. Kimimiz şanslı iken, kimimiz göreceli olarak şansız açarız Dünya’ya gözlerimizi.
İnsanlar kısır döngü içinde hem görevini tamamlar, hem de kendisine sunulan yaşamın içinde dövünerek kendi yaşam standartları için mücadele eder. Ve insanlık her geçen gün Dünya ringinde boks maçı misali mücadele eder.
Siyah beyaz Tv devrinde sade olan hayat, günümüz yılbaşı kutlamalarına da yansıdı. Geçmişte Komşular Tv başında toplanır, yerli malı haftası benzeri yiyecek-içeceklerle kutlarlardı. Bir de yılbaşı gecelerinde tombala oynanırdı.
Sade, zihinlerin keşmekeş olmadığı, düşük standartlarda teknolojiden uzak, mahalle kültürünün hakim sürdüğü, düşük beklentilerin olduğu yılları özlememek elde değil elbette. Bir arkadaşla paylaşarak bir kaç saatliğine film kaseti kiralamak dahi lüks olduğu yılları yaşadık.
Alternatifler çoğaldıkça seçeneklerde tercih yapmakta zorlaştı. İnsanlık nihai olarak Tv başlarına, siyah-beyaz zamanların eğlence ve imkanına adeta dönüverdiler.
İmkanlar kısıtlıyken paylaşılan aktiviteler, imkanların çoğalmasıyla aynı karede buluştu, yalnız bir farkla:
Şimdi herkes kendi Tv başında komşulardan uzak, yalnız olarak.
Teknoloji, hayatı kolaylaştırma iddiası ile çıktığı yolda, etkileri maneviyat tüketiciliği üzerinden bazı kolaylaştırıcı etkisine rağmen, bu kez farklı boyutuyla imkanlara erişimi zorlaştırdı. İnternet teknolijisinin gelişmesiyle Küreselleşme hız kazandı.
Dünya Kültürel olarak aynılaşıyor, baskın kültürlerin değerleri diğer dünya toplumlarını ardından sürüklüyor.
Öncelik olarak Gelişmişlik seviyesi yüksek toplumlar kültürel amaçlara Önderlik edebiliyor, dolayısıyla yeniliklere imza atabiliyor.
Dolayısıyla bir toplumda kabul edilen olgular Web teknolojisi ile anında kabul görebiliyor.
Dünyada meydana gelecek olumlu ve olumsuz olgular tüm insanlığa mal oluyor, bu da “küreselleşme” olarak adlandırılıyor.
Bu minvalde 2023 yılında Oxford Üniversitesince “Karizma” anlamına gelen “Rizz “ kelimesi yılın kelimesi seçilmişti. (Tik-Tok kullanıcılarının tercih sebeplerini daha iyi anlaşılması İçin olsa gerek) Mobil uygulaması Tik-Tok’un Dünya çapında çoğunluk kültürlerin tercihi olması sebebiyle, bir ritüele ilave yapılmıştı.
Küresel dayatmaların veya gerekliliklerin sonucu olarak Türk Dil Kurumu, yılın kelimesi ritüeline imza atarak
2024 yılının kelimesini “ Kalabalık Yalnızlık” olarak belirlemesiyle, yalnızlaşan toplumu ulusal düzeyde tescilleyerek yalnızlık olgusunu niteliğe kavuşturuyor.
Küresel köy olan Dünyamızda
Yeni yıla girerken, geçmişte, yakın geçmişte yaşanan benzer olayların şerrinden muaf olarak; minimal seviyede etkilenmek ve iyi giden yönlerini maksimum seviyede kendimize çekebilmek umuduyla, Sağlık, esenlik, huzur ve kolay ekonomik şartlarda yaşayabileceğimiz iyi yıllar diliyorum.