Hayalinin Peşinde Değil, Çıkarının Peşinde!

Yıllar ne çabuk geçiyor, şöyle geriye baktığınızda saniyeler içinde bir anda film şeridi gibi geçti hayat. Önemli olan işte geçen zamanda hayatta iz bırakmışmıyız ona bakmak, tüm çaba bu.

Gelelim yaklaşan seçim atmosferine, bu yaşa gelmişiz hayata bir iz bırakmamışız, şimdi diyoruz ki ben o koltuğa oturursam şunları şunları yapacağım, memleketime faydalı olayım. Dön geri bir bak bakayım sen şehrini bırak köyüne ne eser bıraktın. Sen büyük makamlarda oturdun, ama hep lay lay lom ile hayat geçirmişsin, emekli bile olmuyorsun devletin sırtında bir kambursun, görev yerine bile gitmeyip burada ticaret yapıyorsun, sonra da diyorsun ki memleketime faydalı olayım. Sen önce zihniyetini değiştir, para kazanma hırsı seni emekli bile etmiyor, bulduğun torpil ile görev yerine bile gitmiyorsun. Yani kafanı kuma gömmüşsün beni kimse görmüyor diyorsun. Sonra bu torpil beni aday yapamaz ama bu il veya ilçeye müdür olarak atar diye ince hesapların peşindesin. Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmıyorsun. Sonra sorarlar sana sen ne ayaksın diye. Ama sen ona da bir cevap verirsin, çünkü kendini bu yolda çok iyi yetiştirmişsin. Bir de kendini nimetten sayıp beni halk istedi o nedenle aday oldum diyorsun, senin halk dediğin kendi köyünden bile değil, senin halk dediğin görev yerinden bir an önce gitsin diyen memur arkadaşların olmasın sakın.

Herkesin tabi ki bir hayali olmalı ve bunun peşinde koşmalı, ama senin ki hayal değil, kendi çıkarlarının peşinde koşmak olsa gerek.