Kaleminiz Derin Olsun!

Hangi pencereden bakarsanız bakın. İllaki baktığınız pencere, kimilerine çok farklı  kimilerine anlamsız, belki de küçük görüp sizinle hiç ilgilenmeyecek. Önemli olan pencereden bakan mı yoksa. Kimin nasıl baktığı, sizi yüksekten mi alçaktan mi gördüğü umurunuzda olmayacak. Sizin kendinizi nasıl gördüğünüz, nasıl adımlar atmanız gerektiğiniz, yolunuza nasıl devam edeceğiniz kendi kararlarınızla hemhal olur. Ağzı olan konuşur. Gözü olan görür, kulağı olan duyar da kimse de empati denen 6 harfli kelimeyi kullanmayı tam anlamıyla beceremez. Elbette parası olan kazanır bu dünyada, ben kalemi olup kazananlardan olmak isterim. Söz uçar yazı kalır misali. İnsanlar artık ağzından çıkanları kulağı duymayacak kadar sağır oldular. Bugün başka yarın başka. Kalem ile yazılanlar öyle midir hiç? Bugün söylediğini yarın hatırlamayan, televizyonlara çıkıp ekran karşısında bangır bangır sesini duyurmaya çalışan siyaset aşıkları. Seçimler yaklaştıkça ne hikmetse bütün kirli çamaşırlarını ortaya dökmekle meşgul. Kaçıncı yüzyıl da yaşıyoruz ki hala kirli olan onca şey kıyı da köşede bir kara leke gibi her fırsatta üstünüze başınıza sıçratmayı başarıyorsunuz gerçekten akıl karı iş değil. Ancak Bugün konuşulanları yarın tekrar çıkıp sorsak ne zaman, nereden çıkartıyorsunuz böyle şeyleri diyecek kadar unutkan ya da insanların aklıyla dalga geçer gibi konuşan siyasetin gözde isimleri, birbirleri ile uğraşmaktan, çıktıkları kürsüden gözlerini kazanma hırsı bürümüş insanların her şeyi göze alabileceklerini görmüyor değiliz. Her şey olup bittikten sonra el sıkışan, sular seller gibi konuşan insanlara ne de olsa insanlık hali deyip tüm bu yaşadıklarımızı unutmamak adına kayda değer bir şekilde kaleme almak her baba yiğidin harcı olmasa gerek. İlçemizin, ilimizin ve geride kalan 81 ili ile biz tek bayrak tek millet tek vatan aşkı ile yoğrulmuşken, bir saniyesini bile boş geçirmeyeceğimiz zamanın değerlendirmesini yine bu vatan için bayrak için millet için faydalı ne olacaksa onun için çabalasak bu meydan savaşlarını bırakıp hak edenin zaten kazanacağı ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu gören, bir Türk’ün dünyaya bedel olduğu şuuruyla davranmak belki de seçimlerin gün geçtikçe kızışan, atıp tutulan o istemediğimiz sahnelerle karşılaşmayacağız.

Velhasıl her şey gelip geçer, yeter ki kaleminiz derin olsun o size yeter ve gün gelir sizin hatırlamadıklarınızı bir bir ortaya döker.