Ünye Elele Derneği İhtiyaç Sahiplerinin Yanında!
Ünye Elele Derneği Başkanı Fatih Uygun, Alp Tv ekranlarında yayınlanan Ajanda programına konuk oldu. Derneğin kuruluşundan bugüne faaliyetlerini aktaran Uygun, gelinen süreçte 800 ihtiyaç sahibine günlük sıcak yemek servisi yaptıklarını belirtti. Başka Uygun, 1 tencere çorba ile başlayan süreci anlattı ve aşevi gibi kurumların yaşaması gerektiğine dikkat çekti.
Elele Derneği Başkanı Fatih Uygun, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi:
“Uyuşturucu İle Mücadele Parolasıyla Yola Çıktık”
“Karnı aç olan insan eğitim alamaz” diyen dernek başkanı, uyuşturucu ile mücadeleden daha ağır sorunlar olduğunu söyleyerek bu sorunların çözümü ile ilgili yorumlar yaptı:
2014 yılında bir grup arkadaş tarafından özellikle uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele anlamında kurulan bir dernektik. Daha çok sosyal alanlarda eğitim verecek bir dernek olarak ortaya çıkmıştık. Okulların rehberlik öğretmenleri, emniyet birimleri, sokaklarda bizzat karşılaştığımız durumlar doğrultusunda madde bağımlılığına karşı bir farkındalık oluşturmak üzere yola çıktık. Sürekli sahadaydık ve işin sonunda biz öğrendik ki asıl sorun çözücü etmenin biz geçim olduğunu öğrendik. Ne kadar anlatsanız da insanın karnı aç olduktan sonra o bilgiyi eğitimi alamaz. Biz de bu yönde faaliyet alanımızı geliştirmek istedik.
“Geçim Derdi Öne Çıkan Mesele Oldu!”
İş sahibi yaptığımız çocuklarımız, aile kuran dostlarımız oldu, uyuşturucudan kurtulan birçok çocuğumuz oldu. Tabi burada da geçim derdi baş gösteriyordu. Aşevinin kurulma sebebi de buydu. Aç kalan çocuk sokaklarda para kazanmak için madde satmaya da başlamıştı. Aileleriyle görüştük. Aileler de aç. İmkansızlık içinde boğuşurken çocuğun eğitimi ile ilgilenememişler. İlgilenemeyince çocuklar sokakta ve antisosyal kişilikler geliştirmişler.
Dedik ki biz bir aşevi kuralım ve gıda verelim. Bir 50 kişilik aşevi kurduk kendimizce. Bu çocukların ailelerine de vermeye başladık. Gördük ki bu ülkede sorun sadece sokaktaki madde kullanımı meselesi de değil. Yoksulluk da var! Derken 50 kişi, 100 kişi ve günümüzde 800 kişiye günlük yemek veren bir aşevi olduk. Sonrasında da bu çocukları sosyal hayata katmak için spor, okuma gibi projeler oluşturduk. Spor kulüpleri kurduk ve çocuklarımızın daha sosyal bir ortama kavuşmasına destek olduk.
“Aşevinin Yaşaması Lazım ki İhtiyaç Sahiplerine Ulaşalım”
Aşevinde aş nasıl yapıyor derseniz bizim küçük kumbaralarımız var. Ünye’nin belli noktalarına bıraktığımız kumbaralar. Bunun yanı sıra hayırsever iş adamlarımızın katkıları var. Kaymakamlıkta da protokolümüz var. O dönem mülteciler burada yoğunlaşmaya başlayınca onlara sıcak yemek vermek adına protokol yapmıştık. Kaymakamlık aracılığı ile sosyal yardımlaşma üzerinden gıda yardımı alıyoruz. Bize bu ürünleri gıdaya çevirmek ve ihtiyaç sahiplerinin evlerine ulaştırmak adına arka plandaki işleri yürütebilmek adına destek gerekiyor. 8 kişi çalışıyoruz. Elektrik, su, kira giderleri falan var. Sağolsunlar hayırsever insanlarımız da yanımızda.
“Yardımlarımızı Gizlilik İçinde Yapıyoruz”
Özellikle müracaatçı noktasında geldikleri zaman onların her şeyi ile ilgileniyoruz. Kendisi hakkında bir araştırma elbette yapıyoruz. Kendisine yönelik bir dosya açıyoruz. Zaten sosyal yardımlaşa ile entegre çalışıyoruz. Neye ihtiyacı varsa, okul dönemlerinde kıyafetlerine kadar, gıda yardımına kadar, ikinci el kullanılabilir eşyaya kadar her türlü ihtiyacını karşılama noktasında gayret ediyoruz. Madde bağımlılığı gibi konularda müracat eden, yardım talebinde olan kişilere de gizlilik ilkesine uyarak yardım ediyoruz. Bizi aşan bir durum ise ilgili yerlere yönlendirme yapıyoruz. Yaptığımız yardımları duyurmamız lazım tabi ancak dikkat ederek, yüzlerini de göstermeden bunu yapıyoruz. Burayı sürdürebilir kılmamız lazım çünkü. Burası bir kişiye, bir projeye bağlı kalarak yürümez. Hayırsever vatandaşlarımız, kimisi 10 lira getiriyor, kimisi 100 lira getiriyor ve bu bağışlar kendi mahallesindeki bir ihtiyaç sahibine ulaşıyor.
Haber: Talip KOCAKOÇ
