Türk edebiyat ve sinema dünyasında ses getirmeye hazırlanan “Benliğimin Hapishanesi – Bir Beden Üç Ruh” adlı kitabın yazarı Züleyha Özusta Hınıslı, Beyaz TV ekranlarında yayınlanan “Ne Var Ne Yok” programına konuk oldu. Türker Akıncı’nın sunduğu programda yazar, kitabının detaylarını ve dikkat çeken konularını izleyicilerle paylaştı.
Türker Akıncı’nın sunduğu “Ne Var Ne Yok” programında konuk olan Züleyha Özusta Hınıslı, “Benliğimin Hapishanesi – Bir Beden Üç Ruh” adlı kitabıyla dikkatleri üzerine çekti. Programda yazarın kitabı yazma sürecine dair paylaştığı ilginç detaylar, izleyicilerin merakını daha da artırdı.
Kraliçe 2. Elizabeth’in Ölümü İlham Kaynağı Oldu
Yazar Züleyha Özusta Hınıslı, 10 yıl boyunca üzerinde çalıştığı kitabını tamamlayamamasıyla ilgili yaşadığı içsel süreçleri samimi bir şekilde anlattı. Ancak Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatının ardından yaşadığı sıra dışı bir deneyim, kitabını tamamlamasında dönüm noktası oldu. Hınıslı, Kraliçe’nin ölümünden 10 gün sonra onu rüyasında gördüğünü ve bu rüyanın kendisine ilham verdiğini ifade etti.
Bu olayın ardından yazma sürecinin hızlandığını belirten Hınıslı, 10 yıldır tamamlayamadığı kitabını sadece 4 ayda bitirdiğini söyledi. Programda yaptığı açıklamada, bu deneyimin kendisi için ruhsal bir uyanışa sebep olduğunu ve kitabın mesajlarını daha net bir şekilde aktarmasına yardımcı olduğunu dile getirdi.
Sürükleyici Hikaye ve Derin Konular
Züleyha Özusta Hınıslı, programda kitabının arka planında yatan ilham kaynaklarını, yazım sürecini ve işlediği sıra dışı temaları anlattı. Kitabın, bir bedenin içinde üç farklı ruhun varlığı üzerine kurulu hikayesi, hem psikolojiye hem de ruhsal dünyaya dair önemli mesajlar taşıyor. Hınıslı, bu eserin insanların iç dünyalarına dair güçlü bir sorgulama fırsatı sunduğunu belirtti.
6 Şubat Felaketi ve Kehanet İddiaları
Yazar Züleyha Özusta Hınıslı’nın konuşmasında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise kitabında yer verdiği bazı olayların, 6 Şubat depreminden önce kaleme alınmış olmasıydı. Özusta Hınıslı, Hatay’da bir “boyut kapısı” olduğu iddiasını da dile getirerek, kitabında yer alan metafizik ve ruhsal konuların gerçek yaşamla bağlantılı yönlerini de paylaştı.
Bu açıklamalar, izleyiciler arasında büyük merak uyandırırken, sosyal medyada da tartışmalara yol açtı. 6 Şubat depreminin öncesinde bu tür detayların işlenmiş olması, kitabın mistik yönlerine olan ilgiyi artırdı.
Sinema Projesine Dönüşen Bir Hikaye
Kitabın sinema ve dizi uyarlamasının gündemde olması ise projeye olan ilgiyi daha da artırıyor. Yapımcı Hamza Alp’in liderliğinde çekim hazırlıkları sürerken, senarist Sahra Aydın ve süpervizör Ömer Atalay’ın projeye kattıkları derinlik, izleyicilerde şimdiden merak uyandırmış durumda.
Yazar Züleyha Özusta Hınıslı, eserin beyaz perdeye uyarlanmasının, kitabın mesajlarını daha geniş kitlelere ulaştırma fırsatı sunduğunu belirtti. Projenin içeriğinde psikolojik derinlik, metafizik unsurlar ve karakterlerin içsel çatışmalarının etkileyici şekilde işlendiği ifade ediliyor.
Geleceğe Dair Büyük Merak Uyandırıyor
Programda yapılan açıklamalar, “Benliğimin Hapishanesi – Bir Beden Üç Ruh” kitabının sadece edebiyatseverler için değil, sinema ve dizi dünyası için de iddialı bir yapım olacağını gözler önüne serdi. Kitabın metafizik ve ruhsal dünyaya dair ele aldığı temalar, farklı bakış açıları sunarak izleyicileri düşünmeye sevk ediyor.
Projenin ne zaman tamamlanacağı ve izleyicilerle ne zaman buluşacağı henüz netleşmese de, yazarın açıklamaları ve yapım ekibinin profesyonel yaklaşımı, *“Benliğimin Hapishanesi”*nin büyük bir ses getireceğinin sinyallerini veriyor. İzleyiciler ve edebiyatseverler, bu sıra dışı hikayeyi sabırsızlıkla bekliyor.