Bugün Ünye için güzel bir gündü diyeceğim bana kızacaksınız, bir topluluk bir şeyler söylerken tabi ki istişareler yapıyoruz. Ancak bu istişarenin daha ilk toplantısında niye Ünye Belediye Başkanı ve siyasetin kazanan ilçe başkanı yok dedim. Siyaset karışmasın denildi tamam dedim.
Bugün bir heyecanla Ordu Büyükşehir Belediye başkanına hem hayırlı olsun diyelim, hem de Ünye’de Büyükşehir adına çok eksiklik var ama biz Ünye çamlığını isteyelim diyerek Ordu’ya vardık. Güzel dilekler söylendikten sonra asıl konuya gelelim dedik ve Çamlık Ünye Belediyesine devredilsin istedik. Sayın Hilmi Güler başkan dedi ki, burayı daha önce Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı ve İlçe Başkanı Hasan Fahri Alparslan istedi vermedim dedi. Şimdi sizler istiyorsunuz orada sorun nedir, zaten orası Ünye değil mi dedi. Bizlerde burası Ünye ama, bizim çamlığımız bakımsızlıktan ölüyor dedik, Başkan Güler hiç lafını esirgemeden üzerinden suçu atmak istercesine, siz bazı Ünye’liler bize orada bir şey yaptırmıyorsunuz şimdi burada dert yanıp almak istiyorsunuz, Ordu Büyükşehir olmuştur, Ünye Çamlığı’da yasalar gereği Ordu Büyükşehir’e aittir deyip, Ve aslında konuya son noktayı koydu. Çamlıktaki yapılamayanları, oranın Karadeniz’in kalbi olduğunu ve gece 21:30 da kapandığını, Ordu Büyükşehir’in işte Ünye’ye bakış açısının da bu olduğunu söylememe rağmen orada en fazla konuşan ben olduğum için Başkan Hilmi Güler’in gözünde tüm sorunu çıkaran ben oldum. Olsun yeterki Ünye kazansın dedim ama yine nafile. Biz yine kapıyı kapatma başkan dedik, o da nezaketen Meclise sorarız dedi ama benim kanaatim oranın sorumluluğu bizde gerekeni yaparız cevabını verdi.
Şimdi yolda gelirken düşündüm toplantıyı geri sardım, satır aralarında bize aslında çok şeyler söyledi, mesela siz niye elma veya kiraz yetiştirmiyorsunuz dedi. Şimdi hepsini yazarsam vakit uzar, bir de bizler fazla yazıyı okumayız. Bende şimdi kısa keseyim.
Burası şuanda kime ait, yani diyoruz ya kız istemeye gittik diye. Kız şuanda Orkent’te yani Nihat Şen’de eeee biz niye kızı dedesinden istiyoruz, gidelim babasından isteyelim. Ben yarın istemeye gideceğim Ahmet Bölükbaş ve Mahmut Bek ile beraber. İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara olsun ne yapayım ben.